5 Aralık 2013 Perşembe

İstanbul Hatırası // Ahmet Ümit

Edebiyat dersinde okutulan kitap, İstanbul Hatırası, 40 güne yakın elimde sürünse de sonunda bitti. Kitabın sıkıcı olmasından değil, benim tembelliğimden her şey. Öhöm... Bir de sınavlar. Ahmet Ümit okumak adına çok güzel bir başlangıç oldu benim için. Niyetim vardı, başlarken de doğru bir seçim yapmış oldum bu kitap ile. Hala okumayanlar varsa bu kitap ile başlayabilirler.

Hoca söylediğinde gidip aldım kitabı. Sadece cep boy vardı. Ucuz olmasına ucuz ama kullanışlı değil. Normal boyutunda olanı araştırıp bulmadığıma pişman oldum. Üstelik normal boyutlarda olanda kitaptaki cinayet bölgelerine uygun bir harita da varmış, okulda okuyanlarda gördüm. Cep boyu okurken çok narin olunması gerekiyormuş bunu da öğrendim. Sayfaların arasını caaaart diye ayırınca, kitabın sırt kısmı bir güzel zarar görüyormuş. Bundan ötürü hala okumayan ve okuyacak olanlara tavsiyem: Cep boy olanı görseniz de almayın, araştırın, bulun, büyük alın.

Kitabın künye bilgileri için tıklayın.
Bu sene kitap fuarında dört imza günü düzenleyen Ahmet Ümit'in iki tane imza gününde fuardaydım. Ama o ne sıradır o... Gözüm korktu, zamanım da az olunca giremedim kuyruğa. Kitap iki kere benle Bostancı-Beylikdüzü yolculuğu yapmış oldu.

Kitap hem düşündürüyor hem bilgi veriyor dememiz mümkün. İstanbul hakkında onlarca bilgi ediniyoruz kitapta. Tarihi hiç sevmediğimden büyüklerim bana "hikayeleştir kafanda" derlerdi. İşte bu kitap bence hem bu denileni benim için yapıyor hem de bilgi üstüne bilgi veriyor. Üstelik Ümit, akıcı diliyle güzel bir roman koyuyor önünüze.

Kitapta olan her 7 cinayetin 7'si de ayrı bir heyecan dolu. Başkomiser Nevzat'ın ağzından leziz bir polisiyeye hazır olun!

"Hayat, bozmaktan korktuğu için dokunmaya çekiniyor hayallerimize..."

Kayıp Rıhtım'daki yazıya buradan ulaşabilirsiniz.